GERGER

O Zamanlar Nan-e suk (somun) Daha Çıkmıyordu Gerger Fırınlarında.

O zamanlar Nan-e suk (somun) daha çıkmıyordu Gerger fırınlarında.

Nevzat Çiçek’in dedesi Xal Mehmed’in fırınından buharı üstünde tırnaklı pide, Bir de cebimizde kalan son demir paralarla ne kadar gelirse yan dükkandan zeytin alırdık. 
Zeytin deyip geçmeyin.
Bir zeytini en az üç lokmaya bölerdik.
O kadar lüks, o kadar kıymet biçilmez bir nimetti yani.
Yol güzergahımızda Lagin köyünde,Kızıloğlu Çeşme’si diye bir yer vardı. Yolculuğumuzun en zemzem suyu, en eğlenceli durağıydı.
Orada mutlaka mini bir mola verir, kendimize ücretsiz bir konser organize eder, en güzel türküleri söyler, nar ağaçlarında bize eşlik eden kuşlarla birlikte “ Su gibi aziz bir şey olurduk”
Her şey aklıma gelir di de, bir gün şehrin ekonomik
Simit Saray’larında bunları yazmak aklıma gelmezdi.
Gündem olacak, beğeni getirecek o kadar sansasyonel konular varken , Ben inadına insani olan bu küçük siyah beyaz hikayelerin peşinde gitmeye devam edeceğim. 
 

Cumali Balıkçıoğlu

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu