GENEL

ŞENTOP, “HEDEF YENİ ANAYASA, YENİ TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA”

Adıyaman 23. Dönem Milletvekili Mahmut Göksu’nun Başkanlığını yaptığı Yeni Dünya Vakfı tarafından gerçekleştirilen “Yeni Türkiye Yeni Anayasa” konulu konferansta konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, yeni anayasa ile yeni bir dönemin başlayacağını belirterek, darbeci anlayışın ve vesayetlerin tamamen ortadan kaldırılacağını ifade etti.

 

Yeni Dünya Vakfı’nın Üsküdar Belediyesi toplantı salonunda düzenlediği ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un konuşmacı olduğu kahvaltılı konferansa yeni Dünya Vakfı Genel Başkan Mahmut Göksu, Giresun Milletvekili ve YDV Giresun Temsil Heyeti Başkanı Sabri Öztürk, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, YDV Gaziantep Temsilcisi Ahmet Çelik, Bursa Temsilcisi Tahsin Kara, Üniversite öğrencileri, vakıf üyeleri ve çok sayıda davetlinin katıldığı konferans Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı.

 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Yeni Dünya Vakfı Genel Başkanı Mahmut Göksu, Vakıf çalışmaları ve faaliyetlerinden kısaca bahsettikten sonra Yeni Anayasa ile ilgili referandumu öğrencilerin birinci ağızdan dinlemek için TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Mustafa Şentop’un konuşmacı olarak katılmasının daha uygun olacağını düşündüğünü söyledi.

 

16 Nisan’ın ülkemizin geleceği için tarihi bir fırsat olduğunu vurgulayan Başkan Göksu, “Cumhuriyetimizin kurulduğu günden itibaren tam 94 yıl geçti ve bu süreçte 65 hükümet değişti. İstikrar ve hızlı büyümenin gerçekleşmesi için sağlıklı ve işlevsel bir sistemin gerekliliği gün gibi ortadadır. Bu yüzden hiç kimsenin bu süreçte “bana ne” deme lüksü yoktur ve ülke ve milletin menfaatleri için 16 Nisan’da oyunu kullanmalıdır. 15 yılda ülkemizin elde ettiği gücü ve milletimiz için oluşturduğu imkanları kaybetmemek, vesayet rejimlerine son vermek için bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu konferans ile anayasa değişikliği sürecini TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Mustafa Şentop’tan dinleme, değerlendirme ve varsa sorularınıza cevap alma imkanı sağlamış olduk. Ayrıca şunun da altını çizmem gerekirse; bu tip toplantılar ve vakıf faaliyetlerinde elde ettiğiniz çevre de ayrı bir imkan oluşturmaktadır. İstanbul’da okumanın verdiği avantajı da düşündüğümüzde, bu medeniyet kentinin tarihi ve kültürel birikimi ile beslendiğinizde topluma ve ülkemize daha faydalı işlerde bulunacak şuura ulaşacağınızı düşünüyorum. Bizim en büyük gayemiz; gençlerin bilinçli, çalışkan, üretken ve şuurlu bireyler olarak yetişmesidir. Bu konuda çok çaba sarf ediyoruz ve bu çalışmalarımız artarak devam edecek ve bayrağı sizlere İnşallah devredeceğiz. Bu anlamda emeği geçen tüm vakıf üye ve gönüllülerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Başkan Göksu’nun ardından kürsüye çıkan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de, katılımcıları selamladı. Yeni Dünya Vakfı faaliyetlerinden övgüyle söz eden Türkmen, Başkan Göksu ve Yeni Dünya Vakfı ailesini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Programı Sudanlı Younis Ahmed Adam Yahya’nın sunmasına da atıfta bulunan Başkan Türkmen, “Vakfın ismi Yeni Dünya olunca, öğrencileri ve sunucusu da dünyanın farklı ülkelerinden oluyor. Çok hoşuma gitti” diyerek memnuniyetini ifade etti.  

 

Yeni Dünya Vakfı faaliyetleri ilgili tanıtım filminin ardından TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop tarafından bir konferans verildi. Misafirleri selamlayarak konuşmasına başlayan Şentop, güçlü bir Türkiye için güçlü sivil toplum örgütleri, bilinçli ve iyi yetişmiş gençlerin önemine değindi. Türkiye’nin 2002 yılından itibaren önemli bir değişim süreci yaşadığının altını çizen Şentop, “Artık bu toprakların değerlerine bağlı insanların ufku genişledi. Artık bu milletin değerleriyle kavgalı olanlar değil, milletin içinden, ruhundan gücünü alan bir lider ve hükümet Türkiye’yi yönetiyor. Mevcut anayasa da sürekli değişiklikler yapılmasına rağmen, ülkemizin ve insanımızın gereksinimlerini karşılamamaktadır. 27 Mayıs sürecinden itibaren bunun sancısını maalesef ülkemiz yaşıyor. Köhneleşmiş zihniyetlerin seçimle iktidara gelemeyecekleri netleşince, 1961’de bir formül geliştirerek; temel kararları verecek ve seçime ihtiyaç duymayacak bir askeri, yargı ve bürokratik iktidar inşa ettiler. Seçimlerin sonucunda iktidara kim gelirse gelsin, aslında devleti bu zihniyet idare edecekti. 2002 yılına kadar bu böyle gerçekleşti. 15 yıl boyunca ise milli ve yerli hareket eden bir iktidar ile Türkiye hızlı bir değişimi yaşadı” dedi.

 

“YENİ ANAYASA, OTOMATİK VİTESLİ ARAÇ GİBİ”

 

Yeni Anayasa ile birlikte ülkeyi seçmenin en az %50’sinin oyunu alanların yönetebileceğinin altını çizen Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yeni Türkiye ve yeni anayasa; Koalisyonlar ve çok başlılık değil, ülkeyi yönetmek için güçlü bir lider ve seçmenin en az yarısının oyunu almış olmak demek. Bu anayasa ile sistem, kendisinin üreteceği iktidarı oluşturacak. Her maddesi her cümlesi titizlikle hazırlanmış ve tamamen milli bir devlet yönetimini oluşturacak. Tabiri caizse yeni anayasa, bürokratik – oligarşik anlayışın defterini dürecek ve darbelerin, vesayetlerin olmayacağı yeni bir dönem başlamış olacak.

 

Tabi bu yeni anayasa sürecinde merak edilen noktalar var ve bu tip programların da vasıtasıyla izah ediyoruz. Ben mevcut anayasayı manuel vitesli araç olarak, yeni anayasayı ise otomatik vitesli araç olarak tabir ediyorum. Tabi sorular da geliyor; “2. vitese nasıl geçeceğiz” diye… Ben de diyorum ki; “gaza basacaksınız, kendi otomatik olarak vites büyütecektir zaten” İşte yeni sistem tam olarak budur.

Zira Türkiye’de yönetim, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından gerçekleştiriliyor ve bu çift başlılık neticesinde ise bazı kavgalar yaşanıyor. Atatürk’ten İnönü’ye, İnönü’den Kenan Evren’e, Kenan Evren’den Özal’a, Özal’dan Demirel’e, Ahmet Necdet Sezer’den Ecevit’e kadar Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar hep uyum sorunu ve kavgalar yaşadılar. Biz, çift başlılığın tek başlılığa dönüşeceği, kavganın değil hızlı karar alma ve uygulamanın olacağı bir sisteme dönüştürüyoruz.

 

Geçmişlerinde ve bugün de, asla milletin desteğini yanlarına alamayanlar, kendi oy oranlarının iktidar olma şansı tanıdığı sistem ve düzenlemeleri arzu edenler, elbette yeni anayasaya karşı çıkacaklar. Halbuki biz ne diyoruz; “Gir milletin gönlüne, al oyu ve sen yönet!” bütün mesele bundan ibarettir” diye konuştu.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu